Narenciye meyvelerinden doğal olarak ekstrakte edilen biyoflavonoidler, önemli bir antioksidan grubunu oluşturur. Turunçgillerde bulunan başlıca biyoflavonoidler diosmin, diosmetin, hesperidin, hesperetin, naringin, naringenin, narirutin, neohesperidin, nobiletin, tangeretin, eriodictyol ve eriocitrin’dir. 1950’lerde, biyoflavonoidlerin besinsel faydaları o kadar çok kabul edildi ki, bu bileşik grubu topluca Vitamin P olarak adlandırıldı. Tam olarak vitamin olmasa da, biyoflavonoidler “vitamin benzeri” özelliklere sahiptir.
Biyoflavonoidler veya flavonoidler, güçlü fitokimyasalların büyük bir sınıfıdır. Biyoflavonoidler sadece kendi başlarına etkileyici olmakla kalmaz, aynı zamanda vücutta parçalanmasını engelleyerek C vitamininin faydalarını en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olurlar. Harika olan şey, biyoflavonoidlerin genellikle en iyi C vitamini gıdalarının çoğunda bulunmasıdır .
Genel bir kural olarak, bir gıda ne kadar renkliyse biyoflavonoid bileşeni o kadar yüksek olur. Biyoflavonoidler dört ana tipte gelir;
Biyoflavonoid türleri
- Proantosiyanidinler (PCO’lar) – En yaygın olarak kırmızı şarapta bulunur
- Narenciye – Narenciye meyvelerinde bulunan biyoflavonoidler
- Yeşil Çay Polifenolleri – Camellia sinensis çay bitkisinden elde edilir
- Kuercetin – Diğer flavonoid türleri için omurga görevi gören bir ‘destek’ antioksidanı
Biyoflavonoidlerin Faydaları
Biyoflavonoidler iyi çalışılmış ve bir dizi önemli fayda vurgulanmıştır. En önemlilerinden biri, bireyin kalp hastalığı riskini azaltma yetenekleridir. 14 çalışmanın bir meta analizi, biyoflavonoid alımı arttıkça kardiyovasküler sorun riskinin azaldığını göstermiştir. Gelişmiş dünyada kalp hastalığının yaygınlığı göz önüne alındığında, kalplerimize diyet yoluyla yardım etmenin erişilebilir bir yolunun olması son derece önemlidir.
Biyoflavonoidlerin bir diğer faydası, mikrovasküler kan akışının iyileştirilmesi ve venöz fonksiyonun iyileştirilmesidir. Bu, morarma insidansının azalmasında görülebilir. Morarma çoğu için problemsizdir, ancak bazı insanlar özellikle morarmaya duyarlıdır ve morluklarının geçmesi uzun zaman alır. Bu insanlar diyetlerinde artan C vitamini ve biyoflavonoidlerden yararlanabilirler. Klinik bir ortamda, dört hafta boyunca günde 1000 mg C vitamini ve 100 mg flavonoid verilen morarma durumu olan kişiler, tedavi sırasında ve bittikten sonraki 3 aylık dönemde morlukların önemli ölçüde azaldığını gördüler.
Gelişmiş venöz fonksiyon ayrıca huzursuz bacaklar, gece krampları ve yorgun bacaklar gibi semptomlarda azalmaya yol açabilir. Yaşlandıkça ve cilt hücreleri eskisi kadar çabuk çoğalmayı bırakır, cilt elastikiyetini kaybetmeye ve kırışıklıklar oluşturmaya başlar. Bir çalışma, kuercetin’in kolajen üretimini artırma yeteneğine sahip olduğunu ve yaşlandıkça sağlıklı, parlak cildin korunmasına yardımcı olduğunu gösterdi. “Ne yersen osun” ifadesi, cildiniz yalnızca ona sağladığınız yapı taşları kadar güçlü olduğu sürece doğrudur.
Yeterli P vitamini almak
Yeterince diyet biyoflavonoid aldığınızdan emin olmak zor olabilir. Yüksek miktarda flavonoid alımını sağlamanın en iyi yollarından biri, çok çeşitli renklerde bir diyet yemektir. Çilek, dolmalık biber, brokoli, ıspanak ve turunçgiller iyi kaynaklardır. Aslında, çoğu bitki C vitamini kaynağı, ikisi genellikle birlikte meydana geldiğinden ve birbirlerinin etkinliğini artırdığından, bazı biyoflavonoidler de içerecektir.
Gıda Bazlı takviyelerin mantıklı olduğu yer burasıdır. Sentetik takviye üreticileri, ikisi arasındaki sinerjik ilişkinin kilidini açmaya çalışmak istiyorlarsa, C vitaminlerine biyoflavonoidler eklemeleri gerekir. Gıda Bazlı süreç ise, vitamin yetiştirme sürecinin bir yan ürünü olarak biyoflavonoidler üretir. Tıpkı doğada olduğu gibi. Bu, C vitamini içeren tüm Gıda Bazlı ürünlerin uygun bir ekstra olarak biyoflavonoidleri de içerdiği anlamına gelir.
P Vitamini Eksikliği
Belirtileri C Vitamini eksikliğine benzer. Ayrıca kılcal damar yırtılmaları ve kanamaları, İnflamasyon denilen dokuların şişme ve kızararak ağrılı bir hal alması oluşur.
P vitamini hangi yiyeceklerde bulunur:
- ıspanak
- taze biber
- portakal
- yumurta
- yer fıstığı
- soğan
- bitter çikolata
- taze kekik
- maydanoz
- nane
- soya fasulyesi
- barbunya
- antep fıstığı
- kaju
Özet
- Taze meyve ve sebzeler biyoflavonoidlerin en iyi kaynaklarıdır.
- Biyoflavonoidler ayrıca otlar, baharatlar, fasulye, fındık, tohumlar, çay ve şarapta bulunur.
- Her yaşta tüm vücudunuzun genel sağlığı için mükemmeldirler.
- Biyoflavonoidler en iyi meyve, sebze ve bitkilerden ham formlarında emilir.
- Özellikle varisleri, hemoroidleri, kardiyovasküler sorunları, hepatitleri, morlukları, uçukları, alerjileri ve hipertansiyonu önlemeye ve doğal olarak tedavi etmeye yardımcı oldukları gösterilmiştir.
- Biyoflavonoidleri takviyelerden ziyade diyet kaynaklarından elde etmek en sağlıklı ve en güvenli yöntemdir.
