Bebekler korkusuzdur ama büyüdüklerinde akıllarına korku gelir. Farklı şeylerden korkarlar ve bazen korkuları mantıksızdır. Korku duygusu, onların hayal gücü ve merakından kaynaklanır.
Bebekler tahmin edilemez. Hayatlarının ilk günlerinde korkusuz, gözü pek kaşifler gibidirler. Cesurca büyük bilinmeyene giderler. Sonra bir gecede bu cesur maceracılar kendi gölgelerinden korkarlar. En mantıksız korkuları geliştirirler. En zararsız şeylerden korkarlar. Çocuğunuzun bir köpeği görünce ya da itfaiye alarmının sesini duyunca isterik bir şekilde çığlık attığını gördüğünüzde, bazen kendinizi sabırsız hissetmeden edemiyorsunuz. Her şey anlaşılmaz görünüyor.
Çocuğunuzun erken dönem korkusuzluğunun, cehaletin mutluluk olduğu gerçeğinden kaynaklandığını anlamalısınız. Bilmedikleri şey onlara zarar veremez. İşte bu yüzden neşeyle elini bir köpeğin çenesi arasına koyan çocuk, daha sonra havlayan bir köpeği görünce çığlık atarak kaçacaktır. Yol boyunca bir yerde köpeklerin ısırabileceğini öğrendi. Çocuk büyüdükçe hayal gücü ve merakı yan yana gelişir. Belirli eylemlerin ve nesnelerin potansiyel tehlikelerini ve bunun nedenlerini öğrenir. Bu bağlantıları kurarken, farkındalığı onu temkinli ve bazen de korkutur.
Bu korkuların, beslenme ve tuvalet eğitiminin tartışıldığı çocuklarda, aşırı korumacı anne-babaya sahip olan ya da bazı şeyleri yapmamaları konusunda düzenli olarak uyarılmış ya da uyarılmış çocuklarda daha sık geliştiği gözlemlenmiştir. Öte yandan, bazı çocuklar hassas doğarlar.
Karanlıktan korkmak
Karanlık korkusu en yaygın çocukluk korkularından biridir. Bu aynı zamanda yetişkinlerin en kolay tanımlayabileceği bir korkudur. Ortalama bir yetişkin, karanlıkta kendinden emin ve hatta biraz titrek değildir. Açıkça görme yeteneğinin olmaması, çoğu insanın birinin onlara yaklaştığını hayal etmesine yol açan hayal gücünü teşvik eder. Çocuğunuz karanlıktan korkuyorsa, yatak odasının kapısını açık bırakarak veya gece lambasını açık bırakarak onu şımartabilirsiniz. Onu gün boyunca oyunlarla ve diğer etkinliklerle meşgul edin, böylece korkuları üzerine kafa yormaya vakit kalmasın. Zamanla, korkacak bir şey olmadığını anlayacaktır.
Somut korkular
Bazen çocuklar köpekler, hamamböcekleri, su, üniformalı erkekler vb. somut şeylerden korkarlar. Çocuğun korkularının nesnelerinden herhangi biriyle korkutucu bir deneyim yaşaması gerekli değildir. Onları korkularının nesneleri ile yüzleşmeye zorlayarak korkularını yenmeye zorlamak kesinlikle yardımcı olmayacaktır. Çığlık atan çocuğunuzu bir köpeğe doğru sürüklemenin veya onu bir yüzme havuzuna atmanın geri tepme olasılığı yüksektir. Çocuklar çoğunlukla bu korkuları kendileri aşar. Bazen, oyuncak bir köpeği ezmek gibi korkuyu dışa vurmanın tedavi edici olduğunu görürler.
Ölüm korkusu
Bazı çocuklar ölümden ve ölmekten korkar. Evcil hayvanlarına veya ölen insanlara ne olduğunu anlayamazlar. Bu, yetişkinlerin kendilerini ölümle karıştırdığı için şaşırtıcı değildir. Yetişkinlerin kendileri, her şeyin kesinliğini ve yaşamla ilişkisini kavramakta güçlük çekerler. Peki bunu bir çocuğa nasıl açıklarsınız? Bazı ebeveynler ölümü dini terimlerle açıklamayı tercih ediyor. Çocuklarına, ölen kişinin cennete gittiğini söylerler. Öte yandan, ebeveynler, kişinin yaşlı, zayıf ve yaşamaya devam edemeyecek kadar yorgun olduğunu söyleyerek ölümle başa çıkabilir. Ebeveynlerin rahat bir havayı sürdürmeleri ve çocuklarına yıllarca ve yıllarca etrafta olacaklarına dair güvence vermeleri önemlidir.
Penis kaygısı
Çocuklar genellikle sakat veya deforme olmuş bir kişiyi gördüklerinde korkulu bir tepki gösterirler. Bu, onların da başına gelebileceği endişesinden kaynaklanıyor. Erkek ve kadın cinsel organlarındaki farklılık, çocuklar için endişe kaynağı olabilir. Erkekler, kızlarda penis olmamasının korkunç bir şey olduğu ve penisin düştüğü anlamına gelebileceğini düşünüyor. Bu durumda, bu onları da savunmasız hale getirir. Aynı düşünce küçük kızların da başına gelir. Gizemli durumlarda bu temel vücut bölümünden mahrum bırakıldıklarını hissederler. Ebeveynler, bu farkın belirli olduğunu ve erkeklerin ve kadınların sadece farklı şekilde yapıldığını açıklamalıdır. Penisinin olmaması kızı hiçbir şekilde erkekten aşağı yapmaz.
Filmlerdeki korku
Bazı ebeveynler, çocuklarının sinemaya gitmeyi büyüleyici bir deneyim olarak göreceğini düşünüyor. Uygun bir animasyon özelliği seçerek, çocukla birlikte dışarı çıkarlar. İlk beş dakika içinde kötü cadı belirip eve götürülmek istediğinde çocuk, şaşkınlık içinde ağlamaya başlar. Ebeveynler, yedi yaşın altındaki çocukların, aşırı aktif hayal güçleri nedeniyle genellikle kurgu ve gerçeği ayırt etmekte zorlandıklarını hatırlamalıdır. Bu nedenle, bu yaş grubundaki çocuklar için filmler iyi bir fikir olmayabilir.
Olumlu bir yaklaşım
Çocuğun korkusunu anlamayabilirsiniz, ancak bunun onun için çok gerçek olduğunu daima unutmayın. Korkuyla alay etmek veya çocuğunuzu korkak olduğu için cezalandırmak, durumu daha iyi hale getirmeyecektir. Korkusu hakkında konuşması için onu cesaretlendirin. Kötü bir şey olmayacağına ve onun yanında olduğunuza dair güvence vererek ona güven aşılamalısınız. Sempatik olmak önemli olsa da, aşırıya kaçmayın. Çocuğunuz korkularının haklı olduğu mesajını alabilir.