BEBEKLERİ GELİŞTİRMENİN YOLU “KONUŞMA”
Bebeklerin ilk doğdukları andan itibaren çok fazla şeye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçların giderilmesi onların gelişimleri açısından önemlidir. Bu ihtiyaçlar sadece beslenme gibi fiziksel ihtiyaçlar değildir. Bebeklerin gelişimi için onlarla konuşmak da çok önemlidir. Çünkü bebekler dünyaya geldikleri zaman o güvenli sesi, her zaman işittiği o sesi duymak ister. Anne sesi bebeğe müthiş bir güven ve rahatlık duygusu verir.
Bir bebekle konuşmak genelde basit sıradan bir eylem gibi düşünülebilir ama gerçek bunun tam tersidir. Bebeklerle konuşmak önemli bir eylemdir. Bir bebekle konuşarak onun dil gelişimine büyük katkı sağlanır. Siz veya çevrenizdeki insanlar bebeğinizle konuşurken aslında bebek birçok şeyi öğrenmeye başlar. Kelimeler, duygular ve yüz ifadeleri arasındaki ilişkileri öğrenir.
Bebeklerin konuşma sürecinde bilgi depolama ön planda çalışır. Bebekler önce sizden duydukları kelimeleri, ne anlam ifade ettiklerini, kelimeler ve yüz ifadeleri arasındaki ilişkileri bilgi olarak depolarlar. Sonra belli bir aşamadan sonra konuşmaya başladıkça bu kelimeleri zaman içinde kullanmaya başlar.
Bu süreçte önemli olan bebek açısından zengin deneyimler yaşamasıdır. Bebekle sürekli konuşmak, ona şarkılar söylemek, bir şeyler anlatmak onun kelime hazinesini ve bilişsel kapasitesini artıracaktır. Bu anlamda bebeğinizi asla yalnızlığa itmeyiniz. Siz ne kadar kelime öğretirseniz, konuşmaya başladığında hem sizle daha fazla konuşmak isteyecek hem de daha çok farklı kelime kullanacaktır.
Bebekler Nasıl İletişim Kurar?
Ağlamak, aylarca bebeğin ana iletişim yolu olmaya devam ediyor. Ebeveynlere bir şeye ihtiyaçları olduğunu bildirmenin yanı sıra, dünyanın tüm manzaraları ve sesleri karşısında bunaldıklarında ağlayabilirler.
Bazen bebekler net bir sebep olmadan ağlayabilir. Bebeğiniz hasta veya incinmedikçe, ağlarsa ve onu hemen teselli edemezseniz çok üzülmemeye çalışın.
Bebeğiniz sesinize sessizleşerek, gülümseyerek veya heyecanlanarak kollarını ve bacaklarını hareket ettirerek yanıt verecektir. Bu yaştaki bebekler düzenli olarak anne ve babaya gülümsemeye başlar, ancak büyükanne ve büyükbaba gibi daha az tanıdık insanlara ısınmak için biraz zamana ihtiyacı olabilir.
Bebeğiniz sizinle çeşitli seslerle “konuşacak” ve ayrıca size gülümseyecek ve yanıtınızı bekleyecek ve gülümsemelerinize kendi gülümsemeleriyle yanıt verecektir. Bebeğiniz yüz ifadelerinizi bile taklit edebilir.
Ne yapmalıyım?
Bebeğiniz sesinizi duymayı sever, bu nedenle bu ilk birkaç ayda konuşun, gevezelik edin, şarkı söyleyin. Bebeğinizin seslerine ve gülümsemelerine coşkuyla yanıt verin. Bebeğinize neye baktığını, ne yaptığını ve sizin ne yaptığınızı söyleyin. Dokunduğunuzda veya bebeğinize getirdiğinizde tanıdık nesneleri adlandırın.
Bir “konuşma” yapmak için bebeğinizin kendi “konuşmasından” özel olarak yararlanın. Bebeğinizin bir ses çıkardığını duyarsanız, tekrar edin ve başka bir ses çıkarmasını bekleyin. Bebeğinize tonlama, ilerleme hızı ve başka biriyle konuşurken sırayla davranma hakkında değerli dersler veriyorsunuz.
Ayrıca bebeğinizin dinleyecek kadar önemli olduğu mesajını da gönderiyorsunuz. Bebeğiniz “konuşurken” sözünü kesmeyin veya başka yere bakmayın – ilgilendiğinizi ve küçük çocuğunuzun size güvenebileceğini gösterin.
Çoğu insan bebeklerle konuşurken seslerinin perdesini yükseltecek ve konuşmalarını abartacaktır. Bu iyi – araştırmalar “bebek konuşmasının” konuşmanın gelişimini geciktirmediğini gösterdi – ancak bazı normal yetişkin kelimeleri ve tonlarını karıştırın. Erken görünebilir, ancak bebeğinizin ilk kelimesi için zemin hazırlıyorsunuz.
Bazen bebekler konuşma veya seslendirme havasında değildir – bebeklerin bile kendi alanlarına ve dünyadaki tüm uyaranlardan bir molaya ihtiyacı vardır. Bebekler başka yöne dönebilir, gözlerini kapatabilir veya huysuz veya sinirli olabilir. Bu olursa, küçüklüğünüze izin verin veya sadece sarılmayı deneyin.
Annenin “bebek diliyle” konuşmasının anne ile bebek arasındaki bağları güçlendirdiğine inanılıyor.
Bebekleriyle normal konuşan babaların ise onların dış dünya ile bağlantı kurmasını sağladığı belirtiliyor.
Anne çocuğu günlük konuşma dilinde geliştirirken, baba ise topluluk önünde konuşma yönünde geliştiriyor. Ebeveynler nasıl bir dil konuşursa konuşsun, çocuklarıyla fazla iletişim kurmaları çocuğun gelişimine büyük katkı sağlıyor.
Bebek “Bebek Konuşmasını” Tercih Eder mi?
Bebeğinizle konuşurken annelik dediğimiz konuşma tarzına geçtiğinizi fark etmeye başlayabilirsiniz. Bu, kısaltılmış cümleler, daha yavaş konuşma ve abartılı tonlama ile karakterize edilir ve şarkı söyleme kalitesi yaratır. Bu konuşma şekli, bebeklerin işlemesi ve hatırlaması kolay olan çok çeşitli ve kısa sesler üretir.
Bebeğiniz doğumdan itibaren, bebeğe yönelik konuşma olarak da bilinen bu abartılı ve tiz konuşma şeklini dinlemeyi tercih eder. Bir yabancı konuşurken bile, yetişkinlere yönelik konuşmaya kıyasla bebek odaklı konuşmayı tercih ederler. Araştırmacılar, hem yeni doğanların hem de 1 aylık bebeklerin bir görüntüye daha uzun süre baktıklarını, bu bakışın yetişkinlere yönelik konuşmaya göre bebek odaklı konuşmayı tetiklediğini buldu. Bu araştırma, bebeklerin bu tür anneleri tercih ettiğini ve bu tercihin doğumdan itibaren mevcut olduğunu göstermektedir.
Bebek konuşması bir anne dilidir. Bebek konuşmasına bir örnek, bebeğinizin karnından bahsederken “bebeğin karnı var” şeklindedir. 4 aylıkken bebeğiniz bebek konuşmasını anlayamaz, ancak bebeğinize bir konuşmanın ileri geri beklemesini öğretmek için zemin hazırlar. Ek olarak, bu anne türü bebeğinize daha yakın hissetmenize ve ikiniz arasındaki o özel bağı geliştirmeye devam etmenize izin verebilir.
Aptalca gelse de, bebek konuşması ve anne dili, bebeğinizle iletişim kurmanın eğlenceli ve üretken yollarıdır. Bebeğe yönelik konuşmanın, bebeğinizin sesinize olan dikkatini artırarak ve ana dilinizde mevcut olan belirli seslerle ilgili ayrıntıları öğrenerek, çocuğunuzun dil gelişimine yardımcı olduğu gösterilmiştir. Ayrıca bebeğinizle yakın bağınızı korumanıza da olanak tanır.
Anneler ve Babalar Bebekle Farklı Konuşuyor
Annelerin ve babaların okul öncesi çocuklarıyla konuşmalarında önemli farklılıklar tespit edildi. Anneler yetişkinlerle konuşurken kullandıkları ses tonundan farklı, tınısı daha yüksek ve çeşitli olan bir sesle konuşuyordu.
“Bebek dili” de denen bu abartılı ve dikkat çekici konuşma tarzı bebeklere ve küçük çocuklara ilgi çekici geliyor.
Babalar ise tersine, arkadaşlarıyla konuşuyormuş gibi konuşuyordu.
Fakat uzmanlar bunun, onların çocuklarla iletişim kuramadığı anlamına gelmediğini belirtiyor.
Washington State Üniversitesi’nden konuşma ve işitme bilimleri profesörü Mark VanDam, bunun kötü bir şey olmadığını, farklı yaklaşımların çocukların aşina olmadıkları konuşma biçimlerine alışmasını sağladığını söylüyor.
Ayrıca babaların “bebek diliyle” konuşmasalar da konuşmalarını farklı şekillerde de değiştirdikleri, daha farklı bir ses, daha basit kelimeler ve daha kısa cümleler kullandıkları belirtiliyor.
Babaların küçük çocuklarıyla kurduğu sözlü etkileşim ilk kez ABD’deki araştırma ile incelendi. Daha önce yapılan araştırmalar ise daha çok anneler üzerinde yoğunlaşmıştı.