Doğduğumuz andan itibaren çevremizi anlamlandırmak için beş duyu organımızı kullanırız. Çevremizde olan biten her şeyi görür, koklar, hisseder, tadar ve işitiriz. Tüm bu duyumları birbirleri ile ilişkilendirerek yorumlar ve öğreniriz. Bu nedenle duyu organlarımızdan birinin işlevini yerine getirememesi anlam bütünlüğümüzü bozarak, fiziksel hasarın yanı sıra duygusal ve psikolojik hasarlara da neden olur. Sağırlık olarak da bilinen işitme kaybı, sesleri duyma, ayırt etme ve anlamlandırabilme yetisinin belirli sebeplerden dolayı zarar görmesidir ve bu kişilerin sosyal yaşantısını derinden etkileyen bir durumdur.
İşitme Kaybı Neden Olur?
İşitme kaybının en sık rastlanan sebeplerinin başında yaşlılığa bağlı olarak işitme sinirlerinde meydana gelen işlev yitimidir. Yaşın ilerlemesi ile duyma kaybı gün geçtikçe devam eder. Yaşa bağlı olarak gelişen işitme kayıplarında önceki zamanlarda yapılan meslek belirleyici olmaktadır. Orta yaşlarında çok gürültülü işlerde çalışmış kişilerde ilerleyen yaşlarda genellikle duyma kayıpları meydana gelmektedir. Diğer sık rastlanan sebepler ise kulak damarlarında meydana gelen hasarlar ve beyinin işitme bölümünün işlevsiz hale gelmesidir. Bazı durumlarda beyin tümörleri, çeşitli kemoterapi ilaçları, enfeksiyonlar da sağırlığa neden olabilmektedir.
Belirtileri Nelerdir?
İşitme kaybı belirtileri her zaman çok belirgin şekillerde ortaya çıkmaz. Hastaların büyük çoğunluğu sorunu görmezden gelerek hastalığın ilerleyen safhalarında uzmana görünmektedir. Ancak işitme kayıpları ne kadar erken teşhis edilip, doğru tedavi uygulanırsa o kadar ilerleyen hasarlara engel olunabilir. Bu nedenle duyma kaybı belirtileri oldukça basit bir o kadar da önemlidir.
Konuşma esnasında konuşulanları anlamakta güçlük çekmek, söylenenleri tekrar ettirmek, TV ya da müzik sesinin çevredeki insanları rahatsız edecek kadar yüksek olması, kulakta hissedilen çınlama ve vızıldama en belirgin belirtiler arasındadır Kulakta aniden ortaya çıkan uğultu ve çınlama, baş dönmesi ani işitme kayıplarının belirtilerindendir. Ayrıca kulak vücudumuzun dengesi için önemli bir organ olması nedeniyle denge kayıpları da bazen belirtiler arasında yer alır. Çocuklarda ve bebeklerde belirtilerin fark edilmesinde yakın çevrenin ilgisinin rolü büyüktür. Çünkü çocukların seslere verdiği ya da vermediği tepkiler, sık sık cümleleri tekrar ettirip soru sorması ve bunlarla beraber yaşadığı baş ağrısı, baş dönmesinin çocuk tarafından fark edilip dile getirilmesi imkansızdır.
İşitme Kaybı Tedavisi
Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, o kadar başarı kat edilir. Bu nedenle işitme kaybı tedavisinde erken teşhis çok önemlidir. Fiziksel muayene, odyolojik testler ve hasta hikayesi ile tanı koymak diğer birçok hastalığa göre oldukça kolaydır. Birden çok tedavi yöntemi olan işitme kayıpları olduğu gibi geri birçoğu da geri çevrilemez noktadadır. En bilinen tedavi yöntemi olan işitme cihazlarıdır, doğru işitme cihazı iletişim yeteneğini geri kazandırarak hastanın yaşantısında olumlu dönüşümlere neden olur. Koklear implantlar ise işitme cihazlarının etki etmediği hastalarda sesleri direkt işitme sinirlerine ileten implantlardır. Yardımcı dinleme cihazları, tüp uygulamaları gibi çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Ayrıca konuşma yeteneğini iyileştirmek için hastalara verilen dudak okuma eğitimleri de işitme kaybı tedavi yöntemlerindendir.